DVD gecesi için film önerileri

"Bir konuşabilse" bir aşk filmi midir? Tamamen farklı karakterlere ve yaşamlara sahip iki Amerikalı, Tokyo gecelerinin yanlızlığı ve izolasyonu içerisinde kendilerine yepyeni perspektifler ve bakış açıları kazandıran ruh ikizliklerini keşfeder.

Siz de, birine ait tüm anılarınızı hafızanızdan silmek isteyecek kadar büyük bir aşk acısı yaşadınız mı? Clementine karakterini canlandıran Kate Winslet bu filmde tek bir gece içerisinde eski sevgilisine ait tüm anılarının silinmesini sağlayan bir teknolojiden yararlanarak mutsuz biten ilişkisinin tüm izlerinden kurtulur. Yeni erkek arkadaşı Joel rolündeki Jim Carrey ise Clementine’den ayrıldıktan sonra aynı şeyi yapmaya karar verir fakat sonradan Clementine’i hala sevdiğini fark eder ve aşkını kaybetmemek için kaybolmak üzere olan anılarını kovalamaya başlar.

Bu film erkeklerin pek hoşlanmadığı bir konuyu esprili bir şekilde tartışmaya açtı: kadın, erkeğin anlayamayacağı bir şekilde orgazm taklit edebilir mi? Filmde başrolü Billy Crystal ile paylaşan Meg Ryan, yemek yediği restoranın ortasında öyle mükemmel bir orgazm taklidi yapar ki o günden sonra hiçbir erkek kendinden %100 emin olamamıştır. "Harry ile Sally tanışınca" şüphesiz en keyifli romantik komedilerden biridir.

Richard Linklater tek bir filmle tüm bir nesili büyülemeyi başardı. Budapeşte’den Viyana’ya giden Amerikalı bir gazeteci trende Fransız bir bayanla tanışır ve iki genç birbirinden çok etkilenir. Ertesi gün uçağa binecek olan gazeteci parası olmadığı için geceyi Viyana sokaklarında dolaşarak geçireceğini söyler ve kızı, kendisine eşlik etmeye davet eder. Henüz yeni tanışmış olan bu iki insan sabaha kadar birlikte geçirdikleri eğlenceli ve romantik zaman içerisinde yaşlarının getirdiği zorluklardan yaşadıkları sorunlara kadar birçok konuda duygularını ve düşüncelerini paylaşır. Ve ertesi gün ayrılık anı gelir.

İnsanlar bazı oyuncular hakkında bir türlü hemfikir olamaz. Bu oyunculardan biri de Audrey Tautou. "Amelie" rolünde herkesi büyülerken bu filmde bir temizlikçiyi oynayan Tautou, ortalığı iyice karıştırır ve aşk, özlem, tesadüf ve şansın birbirine bazen çok yakın olduğunu öğrenir.

90lı yıllarda romantik sinema denildiğinde ilk akla gelen isimlerden biri Meg Ryan’dır. "Sevginin bağladıkları" filminde yeni nişanlanmış Annie rolündeki Meg Ryan, radyoda eşini kaybeden bir erkeğin hikayesini dinler ve bu adamın, hayatının aşkı oluğuna karar verir. Fakat mutlu sona gelene kadar bazı engelleri aşmak zorundadır.

"Şişman", bir çifti konu almayan en romantik aşk filmidir. Callie rolündeki Liv Tyler bir restoranda garsonluk yapar ve hayırsız erkek arkadaşına deli gibi aşıktır. Restoran sahibinin oğlu ise Callie’ye aşıktır fakat kilolu olmasından dolayı onun kendisiyle ilgilenebileceğine ihtimal vermez ve elinden hiçbirşey gelmeksizin şansının nasıl uçup gittiğini seyretmek zorunda kalır.