Eş Bul
"Yaşın geldi kendine bir eş bul !"
Gurbetçi ailelerin Almanya’da büyüyen çocukları, eğitimlerini tamamlayıp ekonomik özgürlüğe sahip olduktan sonra mutlaka günün birinde aileleri tarafından “Yaşın geldi, artık kendine uygun bir eş bul” diye uyarılır. Üniversite yerine meslek eğitimi almayı tercih eden gençler iş hayatına daha erken başladıkları için bu uyarı, kendilerine henüz 20’li yaşların başında veya ortasındayken gelir. Yurtdışındaki gurbetçi ailelerde sık sık görülen bu “çocuklara eş bulma paniği” enteresan bir toplumsal fenomendir. Bu aileler çocuklarını, doğdukları günden itibaren bir “biz ve onlar” (Müslüman Türkler ve Hristiyan Almanlar) psikolojisi içerinde büyütürler.
“Onlar”, bir anlamda dışarıdan gelen bir tehlike olarak algılanır çoğu zaman: çocuklarını alkol veya sigara içmeye ve daha önemlisi seks yapmaya “teşvik eden” Hristiyan Alman gençleri. Bu yüzden Türk-Alman arkadaşlıkları her zaman endişeyle karşılanır ve çocukların hep Türk komünitesi içerisinde arkadaşlıklar kurması tercih edilir. “Onlar’dan” gelen tehlike, çocuklar küçükken fazla büyük değildir, fakat bu çocukların büyümesi ve daha az kontrol edilebilmesiyle beraber ailelerdeki “çocuğum kötü yola düşer” korkusu iyice büyür.
En geç bu noktada aileler çoğu zaman çözümü – geleneksel bir deyimle – çocuklarının gözü açılmadan başlarını bağlamakta bulur. Çocuklarına, kendi değerlerini paylaşan bir eş bulma yoluna konulup, gerek köylerinden gelin veya damat getirerek, gerek akrabaları veya kendi kardeşlerinin çocuklarıyla evlendirerek bu gençleri daha 20’li yaşların başında “tehlikeden” kurtarırlar. Dolayısıyla Almanya’da büyüyen her Türk genci, kendi ailesi tarafından olmasa bile, çevresindeki arkadaşlarına “Artık bir eş bul ve evlen” denildiğine direkt veya dolaylı olarak şahit olur.